Sizden Gelenler

Herkese merhabalar:) Bundan birkaç ay önce Micheal Newton’nun kitaplarını okumuş, ve İnci Hanım’ın ile tanışmıştım. Çözmem gereken büyük bir problemim, altından kalkamadığım belli bir sıkıntım olmadığı halde, Yaşamlar arası Yaşam seansları beni fazlasıyla çekmişti. Hepinizin tahmin edebileceği gibi, ilk motivasyonum, “Gerçekten böyle şeyler görebiliyor muyum, ruh ailem kim, ruh eşim kim, onu tanıyor muyum, ne göreceğim, kocam ruh ailemden mi, peki ya en iyi arkadaşım?” gibi meraktan gelen sorulardı açıkçası. 4 saatlik Seansı bitirdiğimizde hissettiğim üç şey vardı:

1)      WOW!

2)      4 saat mi geçmiş!

3)      İlk merak ettiklerimin aslında hiçbir önemi yokmuş.. Asıl önemli olan çok çok daha fazlasıymış.

Seansımız İnci Hanım’ın bana neler yapacağımızı açıklaması ile başladı. Ardından derin gevşeme ve sonrasında biraz çocukluğumda gezdik. Annemin karnında da biraz kaldıktan sonra da hiç beklemediğim tarzda bir geçmiş hayata gittim. Hayatının insiyatifini hiç almamış, yalnız pek de desteklenmemiş, biraz boş yaşamış bir kadındım. Evli bir sevgilim vardı ve onun evinde önemli hiç bir şey yapmadan bütün ömrümü geçirdim ve tamamladım. Eminim uydursam, daha renkli bir hayat tercih ederdim:) Öldüğümde hiç üzülmedim. Tüm hayatımı boşa geçirdiğimi ve bu şansıma yazık ettiğimi düşünmüştüm sadece. Ruh boyutuna geçtiğimde 6 kişiden oluşan ruh grubum, rehberim ve rehberimin yanında izlemeye gelmiş bir ruh daha vardı. Tüm arkadaşlarımdan daha beceriksiz hissediyordum kendimi ve onların beni neşelendirmesine çok ihtiyacım vardı. Anlayacağınız ben çok mükemmeliyetçi, kendisini çok eleştiren, başkalarını da eleştiren, kendi değerini bilmeyen, hatta övünmekten bile utanan, sürekli onay ve destek arayan, kişilere (ruhlara ve bu boyutta insanlara) bağımlılık geliştirmeye varacak kadar da tutucu, rutini çok seven bir ruhtum. Tıpkı bu hayatımda da zaman zaman eğilim gösterdiğim gibi.

Benim bu hayatta öğrenmem gereken en önemli şey, önce kendi değerimi bilmek, ardından enerjimi yükseltip başkalarına da bu konuda ilham olmakmış. Bir başka deyişle Kendi değerimi bilerek onay beklemeden, insanlara bağımlılıktan uzaklaşmak, olayların gelişmesine ve insanların gidip gelmesine direnmeden izin vermek. Bir sürü sorunun cevabını oldukça net aldık. Benim rehberim, 9 sene önce kaybettiğim annemmiş meğer. Bir önceki hayatıma çok yalnız gönderildiğim için, çok da başarılı olamamış, hayatımın insiyatifini elime alamamıştım. Rehberim “seni bu kadar zorlamaya gerek yoktu aslında” dedi. “Yine de fena iş çıkarmadın, yalnızlıkla baş edebildin ve ömrünü doğal bir şekilde son bulana kadar sonuna kadar sürdürebildin” diye ekledi. Bu hayatımda beni iyice hazırlayıp, daha sonra gitmek üzere de benimle bedenlendi. Eşim ise eleştirel bir beden seçerek, ve beni sürekli eleştirerek bana aynalık yapma rolünü seçmişti. Bana bağımlılık kurabileceğim/sırtımı yaslayabileceğim hiçbir motif vermeyerek de bu sınavı atlatmamı sağlayacaklardı. Üstelik bunu yaparken çok desteklendim. Kendimi sevebileceğim, eleştirmeyeceğim bir beden, rahat hayat koşulları ve sağlık vererek, enerjimi sürekli bu alanda harcayıp durmama engel oldular.

Sorduğum her sorunun cevabını alabildim. Örneğin rehberime dedim ki, “peki sen kendini neden bu sınavlara soktun?” Çünkü çok ağır hastalıklar yaşamış, buna dair büyük fiziksel/ruhsal pek çok acı çekmişti. "Benim için sorun değil ki, o yaşananlar aslında sizin sınavınızdı" yanıtını aldım.

 Konseyimle buluştuğumda ise, bana neden geldin ki diye baktılar. İstediğiniz zaman konseyinize gidebiliyorsunuz aslında, bu normal, ama genelde bunu daha büyük ve ciddi sorunlarda yapıyorsunuz. “Büyük bir sorun yok ki ortada, ne öğrenmek istiyorsun” dediler yani bana. Geleceğe dair ise hiç bir şey görmeme izin vermediler. Çünkü bu işin tüm manasını bozacaktı. O kadar iyi anlıyorum ki, bunu ne anlama geldiğini şu an. Ruh grubumdan da bazı arkadaşlarım kendilerini tanımama izin vermediler. Bilmem gerektiği kadarını gördüm yani. Bütün gördüklerim, konuştuklarımız bana özel ve benim için çok mana eden şeylerdi. Eminim herkese ifade eden şeyler de kendileri için biricik olacaktır.

Bu seansa katıldığınızda, tüm yaşam mana kazanıyor, yaşadığınız tüm acıların sebebini anlıyor, hayatla tam manasıyla barışıyorsunuz. Kendinize güveninizi kazanıyorsunuz. Tarif edilmez bir bakış açısı bu. Bu seans “ben ne yaşayacağım, sevgilim ruh eşim mi, rehberim kim” den çok daha fazlası. “Nasıl yani” demeyin ama aslında bunların hiçbir önemi yok… Sonsuz şansımızın olduğu, sonsuz sevgiyle kucaklandığımız, sıkıntıları bile beraberce göğüslediğimiz bir yolculukta yürüdüğünüzü bilmek, yolda göreceklerimizden çok daha önemli. Benim öğrenmem gerekenlerden biri de anda mutlu olabilmekti.

Tabi ki 4 saatin tamamını tüm detaylarıyla anlatmam mümkün değil, ama bu eşsiz deneyimde önerebileceğim en önemli şey, kendinize ve İnci Hanım’a güvenmeniz. Tabi ki başta, “ben yapamayacağım galiba” hissi geliyor insana. Ben o hissi daha ilk başta çocukluk odamda gezerken çoktan unuttuğum detayları gördüğümde kırdım. İnci Hanım ne yaptığını biliyor, ruhunuz da çok iyi biliyor. İnanın ki, bu yola çekildiyseniz, neyi hatırlamanız gerekiyorsa onu hatırlamanız içindir. Her şey olması gerektiği gibi, ve her şey yolunda, güvenin. 

 

İnci Hanım’a kalpten teşekkür ve sevgilerimle,

Elif

Elif